KARANLIK; IŞIĞIN NEGATİF İYONİZE OLMUŞ İZDÜŞÜMÜDÜR! BAŞIMIZDA KÂİNATIN SARKACI.. GEÇMİŞ - ÂN - GELECEK .. VAROLMUŞ VE OLACAK... BURASI GECE VARDİYASI! BURADA HERŞEY OLASI...

Cuma, Mayıs 26

Suç Ortaklarım'a...


Gençken, insanlardan vereceklerinden fazlasını isterdim; sürekli bir dotluk, kesintisiz bir coşku. Şimdi verebileceklerinden daha azını istemesini biliyorum; yorumsuz bir arkadaşlık. Ve coşkuları, dostlukları, soylu davranışları, benim gözümde tüm mucizevî değerini koruyor; iyiliğin sarsılmaz etkisi.

Bazı insanlarla gerçek ilişkiler kuruyoruz. Ötekilerle sahte ilişkiler. Bunların ille de kısa süreli olması gerekmiyor. İnsanlarla uzun bir süre yaşayamıyorum. Sonsuzluğun payından bana biraz yalnızlık gerek. Dostluk daha oyuncaklı bir iştir. Uzun sürer kazanılması, güçtür, bir de elde ettiniz mi başınıza kalır, katlanmak zorundasınızdır. Hele dostlarınızın, aslında yapmaları gerektiği gibi her akşam telefon edip, kendinizi öldürmeye niyetli misiniz, ya da sadece arkadaşa ihtiyacınız var mı, yoksa dışarı çıkmayı mı düşünüyorsunuz diye soracaklarını hiç sanmayın. Yalnız olmadığınız ya da hayatı güzel bulduğunuz akşamlarda telefon ederler mutlaka. Onlara göre, daha çok kendi kendinize borçlu olduğunuz şeyler yüzünden canınıza kıymaya iterler sizi. Azizim, Tanrı bizi dostlarımız tarafından göklere çıkarılmaktan korusun.

Dostlarım diyorum ya, sözün gelişi; dostum yok aslında, sadece suç ortaklarım var. Onların da sayısı pek çoğaldı, bütün insanlar suç ortağım benim. En başta da siz geliyorsunuz. Eee, kim yanımdaysa birinci odur.

Cuma, Mayıs 19

Cinnet


Sen düşüncelerin bulutlaştığını bilir misin? Bulutlaşır, cıvıklaşır, katranlaşır. Tedailer zikzak çizer boyuna. Kafatasında musîkisi biter kelimelerin, uğultu başlar, şuuraltının veya şuursuzluğun uğultusu. Hayat, uyku ile uyuşukluk arasında rakseder. Tehlikeye düşen vücut için, şuur bir safradır. Külçe gibi, leş gibi yaşamak da yaşamaktır. Zekânın sürekli isyanlarından bîzar olan madde, bu şımarık, bu geveze, bu mütecessis meşâleyi bir üfleyişte söndürür. Cinnet; maddenin zaferi değil de nedir?!

Cuma, Mayıs 12

Hiç düşündün mü?





"Kendimizi tanımak.. Ruhumuzun mahzenlerinde bizden habersiz yaşayan bir alay misafir var. Berhânenin bazen bir, bazen birkaç odası aydınlık. Işık binanın üst katlarında.

Kendini tanımak. Kendini, yani eriyeni, dağılanı, dumanlaşanı. Sen; acıların, utançların, zilletlerinle aynısın. Rüyaların, hayallerin dileklerinle bir başkası. Gideceksin. Tanrılar bile rolünü bitiren aktörler gibi kâh birer birer, kâh hep beraber çekiliyor bu sahneden. Senin zavallı gölgen, zaman perdesine belki bir kere bile aksetmeden, oyuna katılmayan bir kukla gibi unutulup gidecek."
hiç düşündün mü?

Cuma, Mayıs 5

GeCe Perisi


Denize açılan penceresi olan
Ama bütün her tarafı pencere
Tül perdeleri uçuşan uçuk mavi
İnanılmaz güzel bir oda
Biraz önce o odada su varmış, deniz
Oraya kadar gelmiş, bütün odayı kaplamış
Ama ondan sonra zaman gelince çekilmiş
Denizin bıraktığı neler var
Olamaz ! inanılmaz... böyle

Tutuyorum bi tane deniz kabuğu, kocaman
Ve nasıl söyleyeyim sana, incecik
Porselenden daha ince, daha da ince
Hani biz deniz kenarına gidince
Şu kadarcık, şu kadarcık sarı şeyler buluyorduk
Hatırladın mı ?
Onlardan daha ince ! incecik !
Hiç bir maddede olmayacak kadar ince
Üç tane iç içe girmiş, sen onu bir zannediyorsun
Kocaman bir deniz minaresi. ah !
Görüyorum onları, sana göstermek istiyorum. hiii !!!
Dilim tutuluyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyorum
-o kadın arkamda-
Böyle bir tanesini hafifçe elime alıyorum
Elime aldığım anda tuz buz oluyor
Birkaç tane parçası kalıyor
Onun içinden bi tane daha çıkıyor
O da kırılıyor, o da kırılıyor
Ama diyorum, 'neden bunu elime aldım ?
O kadar güzeldi ki'!
Sana göstermek istiyorum
Ve sen gelmeyi o tarafa
Hiç düşünmüyorsun
Mecburen onu elime alıyorum
Ama elime aldığımda kırılıyor
Her taraf dolu
Başka bir tane görüyorum
Ondan da güzel !
Bu sefer onu elime alıyorum
O çok sağlam
Hiçbirşey olmuyor ona
'tamam işte' diyorum
Tekrar o kabuklara baktım
İlhan'cım o kadar güzel kabuklar ki
Dev boyutlarda
Çok güzellerdi
Ama, o oda çok güzeldi ' denizin çekildiği oda '
...
Son kapının ardında..
Gül kokulu çeyiz sandığının ardında
Buluşalım..
Bakalım tanıyabilecekmisin beni ?
Düşünemeyeceğin bir haldeyim...
" k r i z a l i t - k r i s t a l i n "


(Hansu & İlhan İREM 'e Işık ve Sevgi ile...)