KARANLIK; IŞIĞIN NEGATİF İYONİZE OLMUŞ İZDÜŞÜMÜDÜR! BAŞIMIZDA KÂİNATIN SARKACI.. GEÇMİŞ - ÂN - GELECEK .. VAROLMUŞ VE OLACAK... BURASI GECE VARDİYASI! BURADA HERŞEY OLASI...

Salı, Ekim 11

Yanmak



İnsanın dokunduğunu tutamadığı zamanlarda, acılarını beslemek adına, en küçük bir avuntuyu dahî -ihanet addedip- reddetmesi, bana mâkûl görünüyor. Çünkü acı, tüm canlıların ortak paydası ve ölüm; bu paydanın en geçerli, en gerçek çarpanı. "Benim!" diyene bile zordur yarımağız rahmet dilemek, bakakaldığının ardından. Elde kalan ise acının hazzıdır, bir gömlek yahut tesbih ile çıkılacak rabıta yolculuğundan. Böyle böyle günler çekilir insanın ömründen ve bildiği hiçbir şeyi mârifete çeviremediği, hayâlden bir âlem başlar. Yani rezillik, boyu geçmiştir artık. Ölen ile ölünmeyeceği kadîm bilgisi şöyle dursun, ölüm ile ölünmediği gerçeği bile kifayetsiz kalır, âciz bir kimliğin hükümsüzleşmesine. Sıfırın iki sınırı arasında hiçlikle uzlaşmanın yolunu ararken, atomlarının dağılmasını kayıtsız bir şekilde seyreder insan ve milyonlarca sebepten müteşekkil, mikronlarca hücre cayır cayır yanar. Yanmak? Ateş sudan daha temiz diyedir kuşkusuz.

Hiç yorum yok: