KARANLIK; IŞIĞIN NEGATİF İYONİZE OLMUŞ İZDÜŞÜMÜDÜR! BAŞIMIZDA KÂİNATIN SARKACI.. GEÇMİŞ - ÂN - GELECEK .. VAROLMUŞ VE OLACAK... BURASI GECE VARDİYASI! BURADA HERŞEY OLASI...

Pazar, Kasım 6

Jeanny


- Tatsız bir haberim var, ama?
= Söyle.
- Bizim yan bloktan bir kadın...
= Eee?
- Sekizinci kattan.. aşağıya atmış kendisini..

Tanımıyorum ama güzel olmalı.. Yirmi altı yaşında bir kadın hiç çirkin olabilir mi? Şimdilerde yıkılmış bir eşi ve herşeyden habersiz soluyan beş aylık ta bebeciği varmış. Terliğinin bir teki yukarıda kalmış. Bulduklarında, yüzü beyaza kesik, gözleri açıkmış. Görünürde olanlara bir sebep yokmuş. Hatta bir gün öncesinde, geleceğe dair basit planlarından söz etmiş birilerine. Basit planlar... Hiç değişmiyor... Oysa... Aah, kim kime sahiden bir şeyler verebiliyor? Zihnimde 80'li yılların Falco'sundan "Jeanny" çalıyor. " Du dich? Ich mich? Oder, oder wir uns? "

Geride kalan olmak duygusu, belki taşıması güç bir "ceza", ama olsun. Ben intiharları seviyorum. Bedeni ile rûhu arasındaki köprüyü "intihar" lokumu ile havaya uçuranlara ise gıpta ediyorum. Hatta bir gün gerçekleşecek olan ölümümün de "intihar" olmasını diliyor ve daha büyük bir keyifle yakıyorum sıradaki cigaramı. Ne yapayım? Şimdilik elimden bu kadarı geliyor.

Hiç yorum yok: